Kiralık hayatlar
Kiralık kullanmak yerine yıllarca kullandığı her şeye sahip olmaya çalışılan bir dünyada yaşadık. Arabadan eve, cep telefonundan beyaz eşyalarımıza kadar. Sahip olmak bir tüketici için çok önemli bir kavramdır. İnsanlar kendilerine bir şey satılmasını sevmezler. Bununla birlikte sahip olmaktan hoşlanırlar.
Bugün dünya öyle bir noktaya geldik ki gelir dengesizliği gün be gün artıyor. Buna rağmen yeni ürünlerde piyasaya çıkmayı sürdürüyor. İşte planlı olarak yavaş yavaş yaratılan bu durum için çözümü de aynı merciler vermeye başladı. Yıllar önce Türkiye’ye yapılan siz üretmeyin biz size satalım mantığı dünya için geçerli hale geldi. Daha büyük modelde devletler üstü davranabilen küresel sermaye tarafından uygulamaya kondu. “Siz sahip olmayın sadece bizim sahip olduklarımızı kullanın”. Parayı verip düdüğü çalamayacağımız bu dönemdeyiz. Sadece başkasının elindeki düdüğü üfleyebilecek olduğumuzun farkına eminim ki çok sonra varacağız.
Kiralamanın kolaylığını yaşa peki ne pahasına?
Mesela bir bilgisayar yazılımı alacağımızdan çok pahalı bununla birlikte sadece aylık bir ücret ödeyerek kiralayabileceğiz. Aslında çok güzel gözüken bu durumda karşıdaki firma sizinle ömürlük bir bağ kurmuş oluyor. Tabi ki bu bağı sizin değil kendisinin çıkarı üzerinden şekillendiriyor. Herhangi bir savaş ya da ambargo gibi durumda gelişmeye odaklanmayan ülkelerde ellerindeki kiralık her şey elinden alındığında ya da durdurulduğunda acaba neler yaşayacağız. Evdeki bilgisayarından yazıcına kadar her şey çalışmayı bıraktığında kendimize ait bir şeye sahip olmanın değerini anlayacağız. Bununla birlikte çok geç kalmış olacağız.
Kiralama yolu ile size ömür boyu hizmet verecek firma aynı zamanda büyük bir datanın da sahibi olacaktır. Unutulmamalı ki bu dönemde bilgi satın alınabilecek en pahalı şeydir. Ve toplumların sosyolojik, dini ve politik eğilimlerini bilmek o toplumu yönetmek için belirleyici unsurların başında gelir.
Peki sahip olma dürtüsü birkaç nesil içerisinde tamamen insanlara kaybettirildiğinde neler olacaktır. Sahibinin devletler olmayacağı bu çok uluslu sermayenin her şeye sahip olduğu yeni bir ekonomik ve politik model ortaya çıkacak ve bunun denetçisi de bu şirketler olacaktır. Evlerimize giren bu ürünler üzerinden bizimle uzun vadeli ilişkiler kuran bu şirketler datayı istenilen yere dijital ağlar üzerinden taşıyacaklardır. Bedava verilen ya da düşük ücretlerle kiralanabilen hemen hemen her şeyin ikinci bir ajandası olduğunu düşünmek çokta yanlış olmaz.
Kiralık modelin hayatımızdan alacakları nelerdir?
- Mali olarak ödemeleri düşürmesine rağmen uzun vadede daha çok ödeme yaparız.
- Ödenen Para belirlenen yönde amacı bizden bağımsız olarak yönlenecektir.
- Seçtiğimiz ürünler bizim belirlediğimiz ürünler yerine bizim adımıza önceden seçilen ürünler arasından olacaktır.
- Özgür irade yerini sunulanları kabul eden küresel bir bakış açısına bırakır.
- Sahip olma ve sahip çıkma dürtüsünü kaybeden bir toplum için hiçbir şeye sahip olmanın zamanla önemi kalmaz
- Kiralama yöntemi yeni alışkanlıklar yaratır. Her geçen gün daha bağımlı hale geliriz.
- Meta verse gibi bir sanal dünya ortaya çıktığında toplum uzaktan kumandalı bir hale çevrilecektir. Çünkü bu sistem sadece görsel değil insanı insan yapan tüm duyulara doğrudan hitap edecektir.
- Kiralama modelinde bireyselleşme en üst seviyeye çıkacaktır. Böylelikle elinizdeki ürünler tam istediğiniz hale gelir. Ve vazgeçmeniz imkansızlaşır. Dolayısıyla bu kadar kişiselleşen şeyleri tasarlayan grup bizi istediği duygu durumuna sokmakta dev bir avantaja sahip olur.
Kiralık ürünler kiralık ömürler
Bu tür bir dünyada düşülmemesi gereken en önemli illüzyon bize söylenen “hayatınızı kolaylaştırır” sloganından mümkün olduğunca uzak durmamamız gerekliliğidir. Çünkü hayatın kolaylaşması düşünce ve duygu açısından insanı köle yapacaktır. Kolaylaşan şeyler ülke insanı açısından daha tembel kuşakların yaratılması için bir zemin hazırlar. Bir tıkla kapına gelen şeyler senin seçme dürtünü ortadan kaldıracaktır. Temsil sistemlerini (işitsel, görsel, dokunsal …) aktif kullanmayan bir kuşak seçme, analiz etme refleksini kaybedecektir. Böylelikle bunu onun yerine yapan her yapıya muhtaç hale gelecektir. Hele bunu uzun yıllar senin adına yapacağını vadeden kuruluşlar daha çok karşına çıkacaktır. Bu kuruluşların iyiliğinizi istediklerini zannetmek çocukluktan öteye geçecek bir düşünce değildir.
Hayatın içindeki zorluklar iyidir ve gelişim için gereklidir. Her problemimizi çözen bir uygulama kişi ya da şirket aradığımızda hem kendimizin hem de yeni nesillerin düşünme, seçme, tepki verme açısından cılız kuşaklar haline gelmesine seyirci kalıyoruz demektir. Bu yüzden kiralık sistem ya da ürünlere yönelirken daha derin düşünmemiz gerekecektir.
Kiralık hayatlar makalesini beğendiyseniz diğer makaleleri burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.
İnstagramdan beni takip etmek için tıklayın