Pandemi Dijital Dünya ve Yeni Dünyada Çalışan Olmak
Paİki yıldır insanlık olarak mücadele ettiğimiz bu salgın aşıya rağmen hız kesmedi. Hayatın tüm alanlarına nüfus eden ve adeta yaşantımızı yeniden şekillendiren pandemi şartlarının en çok etkilediği ancak en az konuşulan gruplardan bir tanesi çalışan kitle.
Haberlerde belirli yaş üstü ve altı sokağa çıkmayacak derken ya da üretim tesisleri yasaklarda dahil çalışacak derken dolaylı yoldan dile getirilen bu insanlar pandemi sırasında çalışmaya devam eden ortalama 20 ile 55 yaş arasında kalan insanlar.
Pandemi sırasında hasatlığın artması ve şartların zorlaşması ile risk çemberine giren bu grup direnmeyi sürdürdü. Bununla birlikte mesai arkadaşlarının, birlikte çalıştığı ekip üyelerinin rahatsızlanmaya başlaması ile kendisini başka bir güven probleminin içinde buldu. Hastalık hafif atlatıldığında bir problem hissedilemese de yoğun bakıma girmek zorunda kalan hatta vefat eden arkadaşlarının olması sadece hastalanan kişiyi değil mesai arkadaşlarını da üzmek yanında farklı sorgulamalarında başlamasına neden oldu.
Hastalığı ağır geçiren insanlar incelendiğinde bu dönemde bilinçler genelde açık olduğu için birçok sorgulama yaptıklarını söylüyorlar. Az bilinen şey ise işe yeniden dönüldüğü bu dönem sonrası hastalanmadan önceki kişi ile geri dönen kişinin dünyaya aynı bakmadığı. Yapamadığı pek çok şey gözünün önünden geçen insanın kendisine yeni bir fırsat tanındığını hissettiği bu dönemde ilgi alanlarında sıklıkla değişiklikler olmaya başladı. Aileye daha çok vakit ayırmak isteyenler, kariyer değişikliği yapanlar, bir spora başlayanlar, doğal beslenmeyi hayatlarına sokan insanlar …. Liste uzayıp gider. Bu durum orta vade de yöneticilerin ve patronların dikkatini çekecek ve iş dünyası yeniden dizayn edilecektir. Peki bu etkiler neler olabilir.
Salgın iş dünyasını nasıl etkileyecek
- İnternetten çalışmak isteyen girişimci sayısı hızla artacak.
- Doğrudan satış ve network marketing çalışanlarında artış olacak
- Mesai saatleri esnek çalışma modellerine göre dizayn edilecek
- Ofis kavramı değişiyor. Büyük şirketin ofisleri boşaltmaya başladığı evden çalışmanın benimsendiği bir dönem oluşacak.
- 2000’lerdeki kişisel’ gelişim eğitimlerindeki artış daha spritüel bir tarz ile internet üzerinden devam edecek.
Hepimizi kendimize bu dönemde birçok sorular sorduk. Bazılarının yanıtlarını alsak da iş dünyasındaki kararlarımız ile ilgili sorular henüz sorulmaya başlanmadı. Bu dönemde evden çalışmanın rahatlığını almış olan gençleri ofislere sokmak mümkün olmayacaktır. Bugün firmalar ofislerde görüşme kabul etmemekte görüşmeler genelde zoom üstünden gerçekleşmektedir. İş dünyasında bu durum Z kuşağını ve kısmen de Y kuşağını çok etkilemeyebilir. Ancak geleneksel iş hayatından gelen X kuşağı ve öncesini oldukça zorlamaktadır.
Asıl çözüm oluşan şartların yeniden eski hale çevirmek değildir. Uyum sağlama konusunda daha esnek bir iş modelini benimseyecek şirketlerin çoğalmasıdır. Bugün bedensel çalışmanın yoğun olmadığı ofis çalışmalarında bilgisayarlar bile gözden düşmeye başladı. Resmi yazışmalar haricinde mail atmak bile daha az kullanılan bir özellik.
Tabi her şartta olduğu gibi burada da denge asıl gözetilmesi gereken durum. Özellikle insani ilişkilerde çıkan sıkıntıların aşılması için kişisel gelişimcilere, psikologlara çok iş düşecek gibi gözüküyor. İnsanlar yaşanan her felaketin ardından daha siprütüel konulara eğilimli olurlar. Peki günümüzde bu nasıl olacak. Eskiden kullanılan motto “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak iken” bugün internet dünyası içinde bize ait olmayan benimsemediğimiz bilgilere göre etrafa fikirler saçan kişilere dönüşmekteyiz. Kendi psikolojimiz büyük sıkıntılar yaşarken birçok düşünürün söylediği sözleri internetten takipçilerimiz ile paylaşıp ruhani bir rahatlama yaşamaktayız. Böyle zor zamanlar sonrası samimileşmek en doğrusu. Tanınan ikinci bir şans var ise baltayı önce içeri doğru vurup kendimizi yontalım. Sonra dışarı doğru vurmaya başlamak en iyisi olacaktır. Eski geleneklerdeki çift başlı balta figürü bunu çok güzel anlatmaktadır. Hem içeri hem de dışarı doğru dengeli olarak hayatına şekil veren insanlar daha hızlı ilerlerler.
Tanınan ikinci şansı değerlendirin
Dünya hızla dijitalleşiyor bunun sadece bir araç olduğu iyi bilinmeli asla amaca çevrilmemelidir. İnsanlığa bu dönemde ikinci bir şans tanındı. Bizim için önemli olan denizde ki hikayemizi instagram da paylaşmak mıdır? Yoksa denizden maksimum keyif almak mı? Önemli buna karar vermek gerekmektedir. Takipçilerim görsün diye yaşayan bir grup o ortamı yaratan üst akıl tarafından çok kolay yönetilecektir.
Tabi ki bu satırlardan kimseye sosyal medya gibi ortamlardan uzaklaşın demeyeceğim. Bununla birlikte seçimlerinizin ne kadar önemli olacağını önemle belirtmek isterim. Sosyal medyada yazan her şeyin doğru olmadığı ön koşulunu kabul etmek, bu mecrada aldığımız eğitimleri gerçek hayatta tatbik etmek, asıl olanın yöntem ne olursa olsun (dijital ya da değil) ilerlemek olduğunu bilmek ve başkalarının değil kendi deneyimlerimiz ölçüsünde ayakta durmak olduğunu unutmadan her gün bir adım daha atmaya gönüllü olmaktan geçtiğini bilmeliyiz.
Her canlının olduğu gibi dünyanın da kendine ait bir ruhu mevcut. Oda kendini korumak için çeşitli senaryolar ile bize tepkiler vermekte. Unutmayalım ki yaşamak için bizim ona ihtiyacımız var onun ise bize ihtiyacı yok. Şehirde yada doğada hem kendi ruhunuza hem de dünyanın ruhuna uyumlu yaşamak nasip olsun. Nasıl mı? Kalbinize baktığınızda onu orada göreceksiniz. Bu durumda eskilerin dediği gibi “yukarıdaki ne ise aşağıdaki de odur. “Sağlıkla kalın.
pandemi ve dijital dünyada çalışan olmak makalesini sevdiyseniz pes etmemek makalesini buradan okuyabilirsiniz.
instagram kanalını takip etmek için tıklayınız